J.B. Straubel, sürdürülebilir enerji ve elektrikli araç teknolojisinin gelişimine yaptığı önemli katkılarla tanınan, seçkin bir mühendis ve girişimcidir. En çok, elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji çözümlerinde küresel bir lider olan Tesla Inc.’in kurucu ortağı ve eski Teknoloji Başkanı olarak bilinir. Straubel’in elektrikli aktarma organları ve ileri düzey batarya teknolojisi konusundaki kapsamlı uzmanlığı, Tesla’yı sürdürülebilir enerji sektöründe öncü bir konuma taşımada itici bir güç olmuştur.
Tesla’dan önce, Straubel, ortak kurucusu olduğu havacılık şirketi Volacom’da enerji depolama sistemleri üzerine uzmanlığını geliştirmiştir. Burada hibrit elektrikli uçakların geliştirilmesi gibi çığır açan projeler üzerinde çalışmıştır. Tesla’ya katıldığında, Tesla Roadster, Model S ve Model 3’ün tasarımı ve geliştirilmesi gibi önemli girişimlere liderlik etmiştir. Ayrıca, şirketin üretim kapasitesini büyük ölçüde artıran Tesla Gigafactory’nin tasarımı ve hayata geçirilmesinde kilit bir rol oynamıştır. On beş yıllık CTO görev süresi boyunca, araştırma ve geliştirme, ekip oluşturma ve operasyonel ölçeklendirme konularında öncü bir rol oynayarak, Tesla’nın prototip araçlardan seri üretim ve gigawatt-saat ölçeğinde enerji depolamaya geçişini yönetmiştir.
Tesla’daki çalışmalarına ek olarak, Straubel, güneş enerjisi hizmetlerinde uzmanlaşmış bir Tesla yan kuruluşu olan SolarCity’nin kurulmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu, yenilenebilir enerji alanındaki etkisini daha da genişletmiştir.
2019 yılında, Straubel sürdürülebilir döngüsel ekonomi yaratmaya odaklanarak Redwood Materials’ı kurmuştur. CEO olarak, lityum iyon pillerin ve elektronik atıkların geri dönüştürülmesiyle atık yönetiminde devrim yapmaya, kaynakların geri kazanımına ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığını ilerletmeye kararlıdır.
2023 itibarıyla, Tesla’nın hissedarları tarafından seçilerek şirketin bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak Tesla’ya yeniden katılmıştır. Hem Tesla hem de Redwood Materials’daki sürekli çalışmalarıyla Straubel, geleneksel enerji paradigmalarına meydan okumakta ve teknoloji ile sürdürülebilirlik alanlarında parlak bir figür olarak öne çıkmaktadır.